Bundan yaklaşık 45- 50 yıl önce, belli dönemler de Sinop ve İlçeleri’nin sokaklarında
“ A be kalaycı geldiii… Hadi kalaycııııı… “ diyerek, müşteri çağıran seyyar kalaycılar olurdu.
O günler, melamin tabakların henüz piyasaya sürülmediği, porselen tabakların ise sadece ekonomik durumu iyi olan aileler tarafından kullanıldığı dönemlerdi. Mutfaklarda bakır tabaklar, kazanlar, tencereler, çatal kaşıklar, güğümler vardı ve onlar kullanılırdı. Bilhassa Trakya kökenli vatandaşlar tarafından icra edilen kalaycılık mesleği o dönemin gözde mesleklerinden biri idi… İşte bizler de ,” Teknolojinin gelişmesi birçok mesleği olduğu gibi kalaycılığı da zamanla teknolojiye yenik düşürdü ve meslek unutuldu. Genç kuşak böyle bir mesleğin varlığından habersiz büyüdü.” Diye düşünürken, geçtiğimiz günlerde Gerze sokaklarında görülen bu manzara ise unutulduğunu sadığımız bu mesleğin çağa ve teknolojiye direnmiş ve ayakta kalmış olduğunu gösterdi.
Öte yandan Gazetecilerin görüştüğü Kalaycılar, Gerze’ye Samsun’dan geldiklerini ve kalayladıkları kabın büyüklüğüne göre 10 lira ile 50 lira arasında değişen fiyatlarla kap kalaylamaya devam ettiklerini ifade ettiler.