Köşe YazısıManşet HaberYAŞAM

Ceza

Hep demişimdir…
Basın savcıları”olmalı ve
Basın mahkemeleri” kurulmalı…
Hırsızı,gaspcıyı,tecavüzcüyü,dolandırıcıyı
Katili,yargılayan hakim biz gazetecileri de yargılıyor.
Bu demokratik bir hukuk devletinde olmamalı…
Külliyen yanlış!
Gazeteciler, adi suçlularla aynı kefeye koyulmamalı!
Yıllardır yargılanırım.
Hep aynı iddianame…
Basın yoluyla hakaret veya iftira”
Ya Allah aşkına basın yolu ile hakaret nasıl olur?
Şahıs hakkında “ Şerefsiz”diye başlık atmıyorsun
Hırsız olduğunu belgelediğin halde “ Hırsızsın”manşeti yok
Şahsa sadece soruyorsun;
İleri sürülen iddialara göre…
Adından da beki iddia…
Şöyle yaptığın, böyle ettiğin ileri sürülüyor gibi
Spot başlıklarla haber yapıyoruz.
Şahıs tekzip hakkını kullanmıyor.
Telefon açıp yapılan haberin yalan ve yanlış olduğunu
Düzeltilmesini istemiyor
Ne yapıyor koşa koşa savcılığa gidiyor
Ve diyor ki bana “ Basın yoluyla hakaret etti “
Savcı da şahsa demiyor ki
Arkadaş sen gazeteciyi arayıp bunu tekzip etmek
İstediğini yapılan haberin yalan veya yanlış olduğunu
Belirtip,düzeltilmesini istedin mi?
Yok…
Hemen dilekçe kabul ediliyor.
Ve gazeteci savcılığa ya da karakola ifadeye çağrılıyor.
Sonra işi bilen savcı takipsizlik kararı verirken,
İşin içinden çıkamayan savcı da mahkemeye sevk ediyor
Buyurun cenaze namazına!
Savcı edebiyat öğretmeni mi?
Kullanılan kelimenin hangisinin argo, hangisinin hakaret
Kapsamına girdiğini nasıl bilebilecek?
Toplumun geleneksel deyimleri,atasözleri bile
Basın yolu ile hakaret kapsamında yargılandı çok kez.
Örneğin ben “ Anası ne ki danası ne olsun “dedim diye
3 yıl hapis cezasına çarptırıldım.
15 Temmuz darbe girişimden sonra bana o cezayı veren hakim
FETÖ bağlantısı ile meslekten ihraç edildi.
Bana o ceza niye verildi.
Gözdağı için…
Niye?
FETÖ ile o yıllar çok uğraştığım için
O hakim de çok iyi biliyordu ki
O söz toplumsal bir söz ve suç değil
O zaman bu deyimi kullanan herkesi
Cezaevlerine atmak gerekmiyor mu?
Niye ben?
Koca Türkiye de niçin ben bu deyim yüzünden
3 yıl hapis cezasına çarptırıldım?
Varmak istediğim nokta şu
Türkiye de adalet düzgün işlemiyor.
Oysa adaleti düzgün olan bir ülkede
Zengin de, fakir de, siyasetçisi de
Aynı şartlar altında yargılanır.
Uzatmaya gerek yok
Toparlayalım…
Ben özgür bir gazeteci değilim arkadaş
Yemin ediyorum uluslar arası
bir mahkemede yargılasalar beni
Bana dava açan savcılar ile ceza veren hakimleri
Tutuklamazlar ise köpek gibi havlarım!
Bu zaman değin aldığım bütün cezalar
Hatır cezası ve siyasi baskı cezasıdır
Dosyalarım incelendiğinde
Her şey ortaya çıkacaktır.
Örneğin geçmiş yıllarda bir diğer gazeteci ile
Ben aynı davadan yargılandık.
Savcılığın iddianamesi aynı
Ceza talebi aynı
Ceza mahkemesi de aynı
O arkadaş ikinci asliye de
ben birinci asliye de
Lakin o arkadaş berat ettiriliyor
Ben ise 10 ay hapis cezasına çarptırılıyorum
Bu adalet mi şimdi?
Kanun kitabındaki maddeler kişiye göre mi değişiyor?
İtiraz ediyorum bölge mahkemesi itirazımı ret ediyor
Niye?
Düşünüyorum da adım
Örgüt imamları tarafından
Yerel mahkemelerden tutunda
Bölge, Yargıtay, hatta anayasa mahkemesine kadar
Not ettirilmiş olamaz mı?
Bana göre adaletin içinde hala kripto fetöcüler var.
Hiç birinden de korkmuyor, çekinmiyorum
Onların verdiği ceza hiç umurumda değil
Allah ceza vermesin Allah!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu